TRAKSİYONER AKÜLERİN BAKIM VE KONTROL SÜREÇLERİ- BÖLÜM 2

ESAN AKÜ ENDÜSTRİYEL AKÜ ÜRETİM MÜDÜRÜ ADİL TUNCER’İN TRAKSİYONER AKÜLERİN BAKIM VE KONTROL SÜREÇLERİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR VE BU BAKIMLARIN İŞLETMELERE SAĞLADIĞI KATMA DEĞERLERİ İNCELEYEN YAZININ İKİNCİ BÖLÜMÜ SİZLERLE…

8) Sülfatlaşma: Aşırı şarj kadar önemli bir diğer faktör ise aşırı deşarjlardır. Aşırı deşarj olan bir akümülatörün yeniden şarjı çok zordur. Aşırı deşarj esnasında akümülatörde reaksiyona giren aktif madde miktarı arttığından, oluşan kurşun sülfat oranı normal deşarj olmuş bir aküye oranla çok daha fazladır. Eğer akümülatör sık sık derin deşarja maruz bırakılıyor ise bir süre sonra hücreler arasındaki yoğunluk farkı gittikçe artacağından bazı hücreler kendisini toparlayamaz ve aküde sülfatlaşmalar meydana gelir. Plakalar üzerinde görülen beyaz sülfat kristalleri ve sertleşmiş plakalar sülfatlaşmanın bir göstergesidir. Sülfatlaşma olan aküde performans düşer ve akümülatör şarj tutmaz. Bu durumda, profesyonel akü bakım hizmeti alınması gerekecektir.

9) Deşarj olmuş bir akümülatör mutlaka tam şarj edilmelidir. Akümülatörlerde şarj işlemi tamamlanmadan yapılan şarj sonlandırmaları sonucunda plakalarda meydana gelen sülfat kristalleri daha büyük kristaller oluşturarak reaksiyona girmezler. Bu durumda yoğunluk istenilen seviyeye çıkamayacağından yani bir miktar aktif madde sülfatlı olarak reaksiyona girmeyeceğinden  kapasite düşer ve hücreler arası  yoğunluk farklılıkları olması kaçınılmaz hale gelir. Akünün uzun bir süre şarjsız durumda bekletilmesi, akünün sık sık aşırı deşarjlı çalışması, akünün  aşırı sıcaklıkta çalışması, elektrolit yoğunluğunun anma değerlerinden yüksek olması, şarj sırasında elektrolit yoğunluğunun yükselmemesi sülfatlaşmanın belirtileridir.

Sülfatlaşmanın giderilmesi için, profesyonel anlamda akü bakım hizmeti veren ve akü üreticisi tarafından yetkilendirilmiş olan servis firmalarından hizmet alınması gerekmektedir. Üreticinin onay vermediği yerlerde yapılacak olan uygulamalar, aküde yaşanan sorunların artmasına neden olabilecektir.

10) Bir akümülatörde seperatör delinmesi, kaynak akmaları vs. gibi imalat hatası sebebiyle hücrelerde oluşabilecek kısa devre hataları akümülatörün kullanılmaya başlamasından 1-2 ay sonra kendini belli eder. Kısa devre olan hücreler şarj esnasında kaynar, yoğunluk ölçülemez ve hücre sıcaklığı yükselir. Uzun süre kısa devreli kullanılan hücrenin tamiri mümkün olmaz. Erken tespit edilirse tamir edilebilir.

11) Akü yüzeyi her daim temiz ve kuru tutulmalı akü bağlantı noktalarında gevşeme, oksitlenme olmamasına dikkat edilmelidir. Oluşan statik elektrik sonucu akü patlamalarının önüne geçilebilmesi için, akü yüzeylerinin haftada 1 kez kimyasal içermeyen nemli bir bez ile temizlenmesi gereklidir. Yoğuz tozlu ortamlarda, bu işlem gün aşırı uygulanmalıdır. Elektrolit taşmaları sonucu hücre kapakları üzerindeki tozla birleşen yapı, hücre kutupları arasında iletken bir köprü oluşturarak akümülatörün deşarj olmasına sebebiyet verir. Hatta, çıplak el ile ya da yalıtkan olmayan ekipmanları ile aküye temas durumlarında, akülerde istemeyen bu iletken yapı kısa devrelere ve akabinde akü patlamaları gibi çok daha büyük sorunlara neden olacaktır. Bu sebeple, akü temizliği, çok fazla önem arz eden bir faktördür.

12) Şarj işlemi biten aküler kullanıma alınmadan önce minimum 1 saat olacak şekilde, 3 saate kadar boşta dinlendirilmeli ve böylelikle çıkarmaya devam ettiği hidrojen gazını tam anlamı ile tahliye etmesi beklenmelidir. Bu durum akü patlamalarının önlenmesi açısından önemlidir.

TRAKSİYONER AKÜLERİN BAKIM VE KONTROLÜNÜN SAĞLAYACAĞI AVANTAJLAR

  • Akümülatörün verimliliği ve performansı artar.
  • Akümülatörün ömrü, elde edilebilecek maksimum sürelerde gerçekleşir ve böylelikle yatırım maliyetleri azalır.
  • Bakım sürecinde hücre arızaları erken dönemde fark edileceğinden arızalı hücrelerin diğer hücrelere de zarar vermesinin önüne geçilerek bakım maliyetleri azalır.
  • İş sağlığı ve işçi güvenliği korunmuş olur. Atık akülerin çevreye vereceği zarar sebebiyle de bakım süreci ayrıca önemli bir faktördür.
  • Akü değişim vardiyası uzadığı için iş akışında süreklilik sağlanmış olur.
  • TRAKSİYONER AKÜLERİN GÜNLÜK, HAFTALIK, AYLIK VE SENELİK BAKIM PERİYOTLARIAkü içerisinde yer alan elektrolit sulandırılmış sülfürik asit olduğundan elbiseler ve vücut üzerinde aşındırıcı etkiye sahiptir. Bu yüzden bir akünün çevresinde çalışırken mutlaka koruyucu gözlük veya yüz maskesi kullanılmalıdır.

    Akü üzerinde yapılan çalışmalardan sonra eller dikkatlice yıkanarak elektrolit aşındırmalarının ve kurşun bileşiklerinin etkilerinin azaltılması sağlanmalıdır.

    Kıvılcım, alev, yanan sigara, kaynak, sürtünme ve statik elektriğin boşalması gibi tutuşmaya yol açacak her tür nesne ve etken akümülatörden uzakta tutulmalıdır.

    Bakım esnasında veya başka bir sebeple akünün üzerine kesinlikle kısa devreye sebep olabilecek metal eşyalar konulmamalıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

16 − seven =

scroll to top