Transpalet ve forklift gibi endüstriyel taşıma araçlarını geliştirdiği AVT Otonom Operasyon Sistemi ile otonomlaştıran ZGN Otonom ve Robotik, müşterilerinin operasyon maliyetlerini stabil ve düzenli bir seviyede tutuyor. LHT olarak; iş kazası riskleri, kalifiye eleman bulma zorluğu ve yetersiz zaman gibi problemleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapan ZGN Otonom ve Robotik’in uygulamalarını Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Doğru ile konuştuk.
Forklift ve istif makinelerini otonomlaştırmanın amacı nedir?
Otonom sistemleri, insanların üzerindeki önemsiz işleri alarak, süreçlerin bir insan etkileşimiyle gerçekleştirilecek olan zamandan daha kısa sürede gerçekleştirilmesini sağlıyor. Ayrıca minimum sapma payıyla en düşük maliyetle en yüksek verimli çıktıyı elde etmemizi sağlayan sistemler olarak hayatımızda yer alıyor. Özellikle pandemi döneminde insan iş gücüne olan bağımlılık endüstride büyük üretim ve hammadde sıkıntılarına yol açtı. Bu durum da bugün otonom sistemlerine olan ilgiyi oldukça artırdı. Forklift ve istif makinelerinin otonomlaşması üretimde sürekliliğe ve verimliliğe doğrudan etki ediyor. Nereye giderseniz, hangi sektöre bakarsanız bakın manuel endüstriyel araçlar için operatör bulmak, daha doğrusu kalifiye ve güvenilir bir forklift operatörü bulmak zorlaşıyor. Günümüzde otonom endüstriyel taşıma araçları istenilen kapasitedeki işin istenilen süre içerisinde gerçekleştirilmesi garantisini verebiliyor.
Otonomlaştırma süreci nasıl ilerliyor?
ZGN olarak geliştirdiğimiz otonom operasyon sisteminin adı AVT. AVT, standart bir altyapıda, katı güvenlik kuralları altında çalışan katmanlı mimari mantığında modüler olarak tasarlandı. AVT Otonom Operasyon Sistemi görüntü işleme, kontrol ve tetikleme modüllerinden oluşuyor. Sistem, endüstriyel aracın insansız bir biçimde tam kapasite çalışabilmesi için gerekli olan optimum sayıda donanımı yönetebilecek kapasitede. AVT ayrıca sahada hali hazırda kurulu olan depo yönetim ve ERP sistemleriyle tam entegre olabiliyor, iş listeleri ile görevleri bir merkezden alabiliyor ve yine bu merkezlere görev raporlaması yapabiliyor.
Otonom araçlar nasıl çalışır? Mekanizmaları nasıldır?
AVT’nin özellikleri sektörün ihtiyacına, taleplerine ve beklentilerine göre en yaygın kullanım şansına sahip olacak şekilde belirlendi. Sistem; marka, model ve tipi fark etmeksizin manuel elektrikli endüstriyel araca 1 hafta içerisinde otonom çalışma yeteneği kazandırıyor. Saha şartlarının zorluğuna bağlı olarak azami 2 ay içerisinde otonom aracınızla sahada tam kapasitede çalışmaya geçilmesini mümkün kılıyor. AVT Otonom Dönüşüm Sistemi, giydirilebilir bir teknoloji olarak giydirildiği aracın tüm özellik ve yeteneklerinin otonom operasyonlarda kullanılmasını mümkün kılıyor. Aracın marka, model ve tipinden bağımsız olan sistem, farklı marka model ve tiplerde araçlar üzerine sistemin transferini gerçekleştirilebiliyor. Örneğin, bir istifleyici üzerinde kurulu olan AVT Otonom Dönüşüm Sistemi’ni alıp, daha büyük bir fırsat gördüğünüz forklift üzerine taşıyabilir ve devreye alabilirsiniz. Sistemin taşınabilir ve modüler yapısından dolayı aracın fabrika çıkış donanımları üzerinde herhangi bir mekanik, elektronik ve yazılımsal müdahalede bulunulmuyor. Bu özellik sayesinde garanti kapsam ve şartlarına aykırı bir durum oluşmadığında garantisi devam eden kiralık araçlara rahatlıkla uygulanabiliyor. AVT Otonom Dönüşüm Sistemi manuel endüstriyel araç üzerine ek bir yetenek olarak kuruluyor. Bu sayede endüstriyel araç hem manuel hem de otonom olarak kullanılabiliyor. Herhangi bir otonom sistem kaynaklı arıza vb. durumda aracın kapasite kullanımında bir düşüş olmasının önüne geçiliyor. Tercihinize göre istediğinizde aracı bir butona basarak manuel/otonom moda geçirerek kullanabiliyorsunuz.
Otonom sistemlerinde komponentlerin önemi nedir?
Otonomi güvenlik ve kalite demektir. Otonom sistemler de endüstride güvenlik ve kaliteyi temsil eden yeni nesil modern çözümlerin başında gelir. Endüstri için kalite, uzun yıllar stabil çalışma ömrüne sahip olmak ve düşük bakım/arıza/yedek parça gereksinimi demektir. Kaliteyi yakalamak, sistemin donanımlarından en küçük komponentlerine kadar olan tüm öğelerinde doğru ve yüksek kalite seçimlerin yapılmasıyla mümkün olur. ZGN olarak geliştirdiğimiz AVT Otonom Operasyon Dönüşüm sistemindeki her bir komponenti büyük bir titizlikle ve kendini uzun yıllar kanıtlamış olan markaların ürün yelpazesinden seçiyoruz. Elektronik devre kartının üzerindeki direnç, kondansatör, bobin, röle ve mikrodenetleyici tercihi sistemin kalitesini belirleyen faktörlerden. Sahada uzun süre sorunsuz ve müdahalesiz çalışabilecek bir otonom operasyon sistemi istiyorsanız tercihlerinizi doğru ve kaliteli ürünlerden yana yapmalısınız.
Otonomlaştırmanın firma ve müşteri tarafındaki avantajları nelerdir?
Otonom araçlar ile sistem otonomlaştırmaları, firma ve müşteri tarafında verimlilik ve prestiji temsil ediyor. Otonom araçlarla sahalardaki taşıma, aktarma ve istifleme operasyonları; maliyet, zaman, kapasite ve verimlilik yönünden ölçeklenebilir, hesaplanabilir ve takip edilebilir hale geliyor. İnsana bağımlı işleyişleri asgari düzeye indiren otonomlaştırma, firmaların dışarıdan daha prestijli, teknolojik, kaliteli ve düzenli görünmelerini sağlıyor. ZGN olarak birçok müşterimizden otonom araç devreye alımları sonrasında olumlu dönüşler aldık.
Otonomlaştırmanın geleneksel yöntemlere göre üretim ve verimlilik açısından farkı nedir?
Otonomi; stabilizasyon, süreklilik ve daha iyi bir ifadeyle istikrar demektir. Geleneksel yöntemlerde yaşanan anlık dikkat kaybı, plansız mola vb. tüm duruşların ortadan kaldırılması demektir. Otonom sistemlerle, geleneksel yöntemlerdeki tüm kayıplardan ve sürprizlerden kurtulursunuz. Günün sonunda ne kadar işlem yapıldığını önceden hesaplayabilirsiniz. Operasyon maliyetlerinizi stabil ve düzenli bir seviyede tutabilirsiniz. Personel ihtiyacınız azalır ve yalnızca kontrol yönetimi yapacak kişilere ihtiyaç duyarsınız. 7/24 çalışmak gerçek anlamıyla mümkün olur. Birim zamanda yapılan değerli iş miktarınız yükselir. Çoğu zaman günün sonunda daha yüksek kapasiteli çalışmalar gerçekleştirmiş olursunuz. Otonomlaştırma; maddiyat, güvenlik ve zaman tasarrufu konularında sizlere yardımcı olur.
Otonom sistemler en çok hangi alanlarda tercih ediliyor?
Günümüzde sektör fark etmeksizin, orta ve yüksek kapasiteli tüm üretim sahalarındaki taşıma, aktarma, istifleme ve hatlar arası transferlerde otonom sistemler kullanılıyor.
Sürücüsüz makine kullanımının Türkiye’deki geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
2019 yılında 500 manuel endüstriyel taşıma aracına karşılık 10 otonom araç tercih edilirken bu oran günümüzde 300 manuel endüstriyel taşıma aracına karşılık 70 otonom araç oldu. Yapılan piyasa araştırmalarına göre 2028 yılı itibariyle depolama-lojistik, imalat, gıda, demir-çelik, dayanıklı tüketim malları, yan sanayi gibi daha birçok sektörde otonom araç kullanım tercihi manuel araç tercihiyle kafa kafaya gelecek. 2040 yılına doğru da manuel araçlar daha çok açık alanlı çalışmalarda kullanılacak. Prototipleri ve denemeleri devam eden otonom araçlar özellikle maden ve inşaat sektöründe yoğunlukla devam ediyor. Bunun yanında endüstride kamyon ve tır gibi araçlara yükleme – indirme yapacak otonom araç çalışmaları da devam ediyor.
Otonomlaştırma sürecinde Türkiye’nin dünyadaki yeri nedir? ZGN Otonom ve Robotik’in Türkiye’ye katkısı ne oldu?
Türk sanayisi, endüstri 4.0 sürecini hızlı şekilde benimseyerek harekete geçti. Bu sürecin ilk safhası olan dijital dönüşüm süreci de Türk endüstrisinde hızlı bir şekilde başladı. Dijital dönüşüm başarıları ilk yıllarda sıklıkla enerji ve otomotiv gibi yüksek cirolu sektörlerde lanse edilse de günümüzde tüm sektörlerde kendini gösteriyor. Gerçekçi olmak gerekirse bizden önceki otonomi uygulamaları Türkiye’de oldukça dar bir çerçevede gerçekleştirildi ve sektörde çok kısıtlı bir uygulama imkanı bulabildi. Bu durum özellikle otonom araçlara karşı sektör genelinde ön yargılı bir yaklaşım olmasına neden oldu. Son iki yıl içerisinde ZGN’nin otonom araç alanında aktif olması ve kendisini gösterip sektörde birçok uygulama yapmasıyla birlikte, firmalar ZGN’deki gelişmiş otonom operasyon çözümlerini görmeye başladı. Pandeminin de etkisiyle özellikle üretim sektöründe insansız operasyonların önemi anlaşıldı. Bu iki durum birbiriyle harmanlanınca sektördeki otonom operasyon çözümlerinin uygulanabileceği fırsat penceresi oldukça genişlemiş oldu. Deneme, demo ve satın alma taleplerinin neredeyse tamamı doğrudan sektördeki potansiyel müşterilerimizden gelmeye başladı ve süreçlerin tamamlanma takvimleri oldukça kısaldı. Türkiye’de otonom operasyona yönelik talebin önümüzdeki yıllarda da ciddi büyüme yüzdeleriyle artacağını rahatlıkla öngörebiliyoruz.
Firmaların otonom sistemlere entegre olmasının önemi nedir?
Pandemi öncesinde üretim sektöründeki firmalara yapay zeka teknolojilerini anlatırken epey zorlanıyorduk. “Size yapay zekalı bir fabrika kuralım. Fabrikanızı dijitalleştirelim, bütün süreçleriniz otonomlaşsın, üretime katkı sağlayıp maliyetlerinizi düşürün” dediğimizde bir ütopya anlatıyormuşuz gibi dinlenirdik. “Geleneksel yöntemlerimizle ilerliyoruz, kurulu düzenimizi bozup boşuna yatırım yapmayalım” gibi dönüşler alıyorduk. Pandemi, insan olmayınca üretimin ve tedarik zincirlerinin durduğunu bize göstermiş oldu. Üretim olmayınca edinme maliyetlerimiz artıyor, maliyetler artınca da birçok üründe stok krizi yaşanıyor. Yaşanan tüm sıkıntılar bize endüstriyel dijital dönüşümün kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Bu dönüşüme ayak uydurmayan şirketlerin de rekabet konusunda epey geri kalacağını ve zamanla yok olacağını söyleyebiliriz.
Otonomlaştırma sürecinde fizibilite çalışmalarının önemi nedir?
Otonom süreçlerinin en önemli aşaması danışmanlık ve fizibilite çalışmalarıdır. Henüz fikir aşamasında destek alınması yatırım maliyetlerini ortalama %20 civarında düşürür. Her sahanın ve operasyonun otonom sistem ihtiyacı birbirinden farklıdır. Şirket bünyesinde operasyonların odağında ve etkileşimde bulunan personellerin kültür değişimine ayak uydurmaları ve adapte olmaları, otonom araçların sahada aktif ve başarılı şekilde operasyonlara dahil olabilmesi için olmazsa olmaz bir kriterdir. Hem personel hem de otonom sistem adaptasyonunun eş zamanlı gerçekleştirilmesi, otonom araç projeleri için kritik bir başarı kriteridir.
Otonom araçlar konusundaki güvenlik endişesi konusunda neler söyleyebilirsiniz?
İnsan, saha ve operasyonel güvenlik konuları otonomide her şeyden önce gelir ve otonominin tüm standartları güvenlik üzerine kurulmuştur. Otonom araçlar, insan kontrollü araçlara nazaran daha yavaş çalışırlar. Çalışma hızları uluslararası katı standartlarla belirlenmiştir. Kapalı bir sahada ISG’nin izin verdiği azami hız 1.5 m/s’dir. Tabi bu hız artırılabilir ancak bu durumda ek protokol ve anlaşmalar gerekir. 1-1.5 m/s hızlarda kazalar ölümcül ya da ciddi kayıplı olmaz. Bunun yanı sıra otonom araçlar küresel bir koruma duvarına sahiptir. Yani araçların üzerinde, aracı her yönden görecek alan tarayıcılar vardır. Bu tarayıcılar ortalama 16 metre yarıçaplı bir alanı 270 veya 360 derece olarak tarayabilir ve engelleri, sürprizleri çok önceden fark edebilirler. Matematiksel bir ifadeyle araç uzaktaki bir engeli 16 saniye önceden bilir. Buna göre katmanlı güvenlik seviyeleri ile aracın olası tüm durumlarda çalışma hızı senaryoları atanır. Yani araç maksimum hızdan sonra bir anda durmaz. Yeşil güvenlik alanında normal hızında, sarı güvenlik alanında yarı hızda ve kırmızı güvenlik alanında duruş konumunda araç hızları otomatik düzenlenir. Yine elektriksel ve sinyal bazlı olarak araç sürekli olarak iç denetim halindedir ve en küçük bir anomalide duruş pozisyonuna geçer. Olası herhangi bir hatada araç yine duruş konumuna geçer. ZGN olarak otonom operasyon ve araç güvenliği bizim için her şeyin önünde geliyor. Şu anda sektörde her 4 bin 560 insanlı endüstriyel araç kazasına karşı 1 otonom araç kazası gerçekleşiyor. O kaza incelendiğinde de otonom aracın olası bir engel durumunda durduğu ancak karşıdan gelen manuel endüstriyel aracın çarptığı görülüyor.
Forklift veya istif makinelerini otonomlaştırmak isteyen bir kişi neden sizin firmanızı tercih etmeli?
ZGN olarak endüstriye yönelik otonom operasyon çözümleri üretiyoruz. Herhangi bir endüstriyel aracın fabrika çıkışında otonom çalışma özelliğiyle çalışmasını mümkün kılacak şekilde modüler ve herkes tarafından uygulanabilir olacak bir sistemin temellerini attık. Elektronik devre kartı tasarımı, gömülü yazılım ve HMI yazılım geliştirme çalışmalarının tamamını kendi bünyemizde daha sistematik ve profesyonel olarak sürdürüyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana AVT Otonom Operasyon Sisteminin ihtiyaca göre seçilebilecek 7 farklı versiyonunu piyasaya sürdük. Sürekli gelişen ve bu gelişim süreci içerisinde daima iyileştirme isteyen bir yolculuk olan otonomi alanında görüntü işleme ve yapay zeka destekli karar algoritmaları geliştirdik. Şu anda AVT Otonom Operasyon Sistemi ile otonom çalışma yeteneği kazandırılmış bir araç, sahada önüne çıkan engelin ne olduğunu tespit edebiliyor ve buna göre operasyonel kararları kendi içerisinde verebiliyor. Örneğin engel insansa, onun hareketli olup olmadığını tespit ediyor. Eğer yürüyorsa insanın geçmesini bekliyor. Palet ise firmanın güvenlik tercihi ve saha şartlarının uygunluğu göz önünde bulundurularak etrafından dolaşma manevrası yaptırabiliyoruz. ZGN olarak sahadan çok ciddi veriler topladığımızı fark ettik. Bu verilerle oluşturduğumuz büyük veri tabanı üzerinden birçok performans, değerlendirme ve analiz çalışması gerçekleştirebiliyoruz ve süreç optimizasyonunda etkili şekilde kullanabiliyoruz.